İnce ince Yasemince de canlandırılan “Sevimli Hırsız Gülazer”in birebir benzerini 1341 yılında yayınlanmış olan Osmanlıca bir gazetede buldum. Hemde bu sefer üç kişiler! Önce sıradan bir hırsızlık olayının anlatıldığını sandığım haber, okudukça beni güldürdü ve sonunda haberi çevirip yayınlamak istedim. Umarım sizi de gülümsetir.
“Sevimli Hırsız Gülazer”i unutmuş olanlar için Vikipedi’den alıntı:
“Gülazer: Hırsızlıkta bir dünya markasıdır. Belden aşağısının çapının 1 metre olması, paytak koşmasıyla yakayı hemen ele verir, ancak karakoldan kaçmasını çok iyi bilir. Tam bir laf ebesi olup mütemadiyen göbek atar. Genellikle çaldığı eşyaları donunun içine sokar. Poposuyla dünyayı devirebilecek kapasitede bir kadındır. Karakola komiserlere ifade vermeye gelir, komiserleri de soyarak kaçar.”
Osmanlıca haberin transkripsiyonu:
Bursa kaplıcalarında kadın hırsızı
İstanbul Zabıtasınca pek maruf simalardan olan Üsküdarlı Fatma, Cemile ve Havva adlı üç kadın, bu def’a kaplıcalarda fa’liyete başlamak üzere Bursaya gitmişlerdir. Sahte nüfus tezkeresi alan ve isimlerini tebdil iden bu kadınlar, medeniyeye ayak basdıkları günden i’tibaren icra-ı san’ata başlamış ve eşya almak üzere girdikleri dükkan ve mağazalardan epeyce eşya kaldırmışlardır. Reisleri Fatma olan bu kaldırımcı grubu az sonra Bursa kaplıcalarında kendilerine bir saha-i fa’liyet bulmuşdur. Koltuklarından alel ekser bohça eksik olmayan bu üçler, kaplıcalarda en ufak bir fırsatdan istifade iderek kadın çamaşır ve havlularını maharet-i mahsusa ile aşırmağa başlamışlardır.
Kaplıcalar müdüriyeti, bu kadınların vürûdundan sonra, kaplıca dahilinde sık sık eşya gaib olduğunun farkına varmış ve keyfiyeti Bursa Polis Müdüriyetine bildirmişdir.
Zabıta, ta’kibat neticesinde bu kadınları derdest ve mahfuzen İstanbul Polis Müdüriyetine sevk eylemişdir. Dün ikinci şubeye teslim idilen bu üç kadın, Bursadaki fa’liyetlerinden bahs itmekden çekinmemişlerdir. Zabıta, bunları mükerrer sabıkalarından dolayı pek iyi tanımakdadır. İçlerinden Üsküdarlı Fatma, Müdüriyete gelirken bile koltuğundan bohçasını bırakmamışdır.
Sözlük:
maruf: ünlü, tanıdık.
alel ekser: Ekseriya, çok vakit.
maharet-i mahsusa: Hususi ustalık.
vürud: geliş, gelme.
gaib: kayıp.
ta’kibat: araştırma.
derdest: elde etmek, yakalamak, tutmak.
mükerrer: tekrarlı.
NOT: Kaynak verilerek kullanılması halinde herhangi bir beis yoktur.
Helal böyle çeviri bu yaşta herkesin yapacağı iş değil.