Ömer Can Talu
Yıllardır dünyanın birçok ülkesinde Müslümanlara ve hatta Müslümanlardan ziyade masum insanlara yapılan eziyetlerden, işkencelerden ve katliamlardan birisi daha geçtiğimiz günlerde gündeme oturdu.
Bu sefer bu insanı insanlığından utandıran adres Myanmar’ın batısındaki Arakan (Rakhine) Eyaleti.
Vahşet’in Başlangıcı
Myanmar’da 28 Mayıs’ta bir Budist kadının tecavüze uğrayıp öldürülmesi sonrası olaydan Müslümanlar sorumlu tutulmuştu. Çatışmalar sürerken 3 Haziran’da 10 Müslümanın linç edilmesi tansiyonu arttırmış, hükümet 10 Haziran’da olağanüstü hal ilan etmişti. Resmi rakamlara göre çatışmalarda en az 78 kişi öldü, çok sayıda ev yakıldı. Şiddetten kaçan binlerce Müslüman Bangladeş tarafından kabul edilmedi. Sayıları 3 milyonu bulan Myanmar’daki Arakan Müslümanları, BM tarafından dünyanın en çok şiddet gören azınlıkları arasında gösteriliyor.
Birçoğumuzun adını bile belki ilk defa duyduğu bu ülkede Arakan’lı Müslümanlara yönelik katliamlar sadece bununla sınırlı kalmadı.
Tecavüz, Ateşe Verme ve Katliam
Genç kızlar tecavüze uğrarken, camiler ve evler içlerindeki kadın, çocuk ve yaşlılarla ateşe veriliyor. Binlerce Müslümanın zorla göç ettirildiği ülkede, küçük çocuklar elleri bağlanıp nehre atılıyor. Arakan’da sadece bir günde bine yakın insan vahşi yöntemlerle katlediliyor.
Ayrıca ülkelerini terk edip bu insanlık dışı vahşetten kaçmaya çalışan Arakanlı Müslümanların sığınmaya çalıştıkları Bangladeş bu insanları sınır dışı ederek apaçık süren katliama göz yumuyor.
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı Myanmar Sorumlusu Sait Demir, geçtiğimiz haftalarda bölgeye gitti. Bölgede incelemeler yapan Demir, Myanmar tarafına geçemediklerini anlatırken azınlık halindeki Müslümanların bölgede katliama maruz kaldığını belirtti. Demir ayrıca binlerce Arakanlı Müslümanın yaşanan olaylar yüzünden evlerini terk etmek zorunda kaldığını ancak onların da sığınacak yerlerinin olmadığını aktardı.
Dünya Vahşete Karşı Sessiz
Dünyanın birçok ülkesinde sürmekte olan katliamlara karşı sessiz kalan Doğu ve Batı bu vahşette de adeta ittifak kurmuşçasına yine sessiz kalmayı tercih ediyor.
Fakat son günler de bu sessizlik bazı kuruluş ve kişilerce bozulmaya başlandı.
İhsanoğlu: Yardım Gönderilecek
İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu da, Myanmar’daki Müslümanlara yönelik şiddet olaylarının önüne geçmek için insan hakları örgütleriyle temasa geçeceklerini söyledi. Mısır’ın başkenti Kahire’de Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yle bir görüşme yapan İhsanoğlu, Müslüman ülkelerde yaşanan sıkıntıların ve Myanmar’da Müslümanlara yönelik şiddet olaylarını ele aldıklarını belirtti. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Myanmar’daki sivil toplum kuruluşları ve bütün uluslararası insan hakları örgütleriyle temasa geçeceğini dile getiren İhsanoğlu, Myanmar’ın Arakan bölgesindeki Müslümanlara yardım gönderileceğini söyledi.
Vahşi katliamlara İran Devletinden de tepkiler yükselmeye başladı.
Hamaney: Batılı Ülkelerin İnsan Hakları Yalan
İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, ”Batılı ülkelerin insan hakları savunuculuğu iddialarının yalan olduğunun Myanmar’da Müslümanlara yönelik katliamlar karşısındaki sessizlikleriyle bir kez daha ortaya çıktığını” söyledi. İnsanların, ”ahlak ve maneviyattan uzak maddiyatçı Batı kültürü tarafından sömürüldüğünü” belirten Hamaney, ”Batı kültürü, geçmiş asırlarda da her nereye ayak bastıysa neticesi fesat ve sömürü olmuştur” ifadesini kullandı.
Katliamlar Hükümet Projesi mi?
Yaşanan bunca katliama karşı sessiz kalmayı sürdüren Myanmar hükümeti hakkında ortaya son derece ciddi iddialar atılmaya başlandı.
Bu iddialardan en ciddileri Myanmar hükümeti’nin Müslümanlara yönelik katliamları sürdüren Budist gruba gizlice destek verdiği ve Müslümanların ülkeden sistemli şekilde yok edilmeye çalışıldığı idi.
Ülkede doğan her Müslümanın, Myanmar hükümeti tarafından istenildiği takdirde bedavaya çalıştırıldığı ve Müslümanların ülkede adeta yerleşkeci olarak görülmesi ise bu iddiaları doğrular nitelikte.
Hazırlayanlar: Ömer Can TALU, Sevan Onur DUMAN
Yorum ekle