Osmanlıca

Osmanlı’da kuduz vakaları ve tedavisi

Tercüman-ı Hakikat gazetesinin 1922 yılında verdiği bir haber o yılın tek sorununun savaşlar olmadığını bir de üstüne kuduz salgınının çıktığını ortaya koymaktadır. İşte günümüzdeki kuş gribi salgınına pek benzeyen o olaya dair Osmanlıca haber:

Bir kuduz kurbanı daha

Arnavud Haydar Muharrem kuduzdan vefat itdi.

Darülkelb tedavihanesine müracaat idenler içinde şimdiye kadar yalnız ikisinde âsâr-ı akûriye(saldırganlık izleri) görülmüşdü. Osman efendi ile Desbinanın a’râz-ı akuriye(saldırganlık belirtileri) göstermeleri müddet-i tedavilerini(tedavi sürelerini) ıtuz gün kadar geçirmeleridir aynı zamanda son günlerde memleketinde bir köpek tarafından ısırılan fakat şübhe itmeyerek müddet-i tedavisini geçiren (18) yaşlarında Muharrem isminde biri araz-i garibe(garip belirtiler) göstererek kuduz tedavihanesine gönderilmiş fakat araz-ı akuriye göstererek derhal tecrid idilmişdir. Haydar Muharrem isminde olan bu Arnavud güçlü kuvvetli olduğu içün bağlanmasında hayli müşkilata(zorluklara) dûçâr olunmuşdur.(uğranılmıştır) Kuduzun bu üçüncü kurbanıda evvelki gün kan ve levs(pislik) içinde terk-i hayat itmişdir.

Bu suretle hayvanat-ı muhtelife(çeşitli hayvanlar) tarafından ısırılanların derhal müracaat iderek tedaviye başlamaları lazımdır.
Müşahedehanede bulunan köpeklerden son günler zarfında bir kaçında araz-ı akuriye görülmüş ve derhal itlâf idilmişdir. Aynı zamanda (13) kedi içinde de bazılarında araz-ı akuriye görülmüşdür. Fakat ekseriye kedilerde başlayan kuduz (felci)dir. Köpeklerden görülen kuduz iki nevi(tür) göstermekde ise de alelumûm(genellikle) diğer hayvanata sirayet iden hastalık meşhûr değil felcidir. Eğer felc ile müterafik(karışık) bir akurluk başlarsa köpek veya kedi hiç bir yere saldıramaz. İşte kedilerde görülen araz-ı akuriye felcidir.
Diğer müşahede altında bulunan hayvanat-ı muhtelifede kuduz görülmemişdir.

Tedaviye gelen hastaların mikdarı 150 dir. Bunlardan (93) danesi köpekleri gaib olduğu içün şübhe üzerine tedavi idilmekdedir. Diğerleri köpekleri asar-ı akuriye gösteren hastalardır.

Fare tarafından ısırılan iki hasta tedaviye devam itmekdedir. Bu hastalar içinde bazılarının tedavileri ikmâl idilmiş(tamamlanmış) bazılarınında tedavi müddetleri bitmek üzere bulunmuşdur.

Kuduz aşısı bitdiği içün müdüriyet aşı istihsâline(üretimine) mübaşeret itmişdir.(başlamıştır)

Not: Kaynak gösterilerek kullanılmasında bir sakınca yoktur.

Kuduz-vakasi1
Kuduz-vakasi2

Sözlük
âsâr-ı akûriye: Saldırganlık, kuduzluk izleri
a’râz-ı akuriye: Saldırganlık, kuduzluk belirtileri
araz-i garibe: Garip belirtiler
Tecrid: Soyutlamak
Müşkilat: Zorluklar
Levs: Pislik
Hayvanat-ı Muhtelife: Çeşitli hayvanlar
İtlaf: Telef etme, ortadan kaldırma
Sirayet: Bulaşma, geçme
Müterafik: Karışık
İkmal etmek: Tamamlamak
İstihsal: Üretim
Mübaşeret: Başlama

Bir Cevap Yazın