Özel Haber ve Röportajlarım

Araştırmacı Yazar Oktan Keleş’in Söyleşi ve İmza Günü

Özellikle son yıllarda adını “Türk Piramitleri” konusunda sıkça duyuran ve birçok önemli analizi bulunan Araştırmacı-Yazar Oktan Keleş, uzun zamandır takipçilerinin beklediği söyleşi ve imza gününü geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdi. İmza gününe katılım, beklenildiğinden fazla olunca birçok takipçi, söyleşiyi ayakta dinlemek durumunda kaldı. Ancak hepsi saatlerce süren söyleşiyi ilgiyle sonuna kadar takip ettiler. Takipçilerin sorularının cevaplandığı söyleşide öne çıkan satır başları ise şöyle:

Herkes bir şeyler yapabilir

Herkesin kendi gücünde yapabileceği bir şeyler var. Yani biz “yapmıyorlar” derken kendimizi de katacağız. Ne yapıyoruz acaba? Bir Galatasaray-Fenerbahçe maçının analizini, tahlilini, onun derdini çektiğimiz kadar bunu bir Müslüman topluluk olarak konuşuyor muyuz?

İsrail’in yok olacağına dair rapor uydurma

Şimdi geçtiğimiz günlerde Amerika’da bir rapor yayınlandı. Rapora göre İsrail, 2020 yılında yok olacakmış. Bunlar uydurma. Bize ve Ortadoğu ülkelerine psikolojik mesaj veriyorlar. İşte İsrail yok oluyor filan diyerek. İlahi kitabımız diyor ki, “ne zaman ki İsrailoğulları bir kıvılcım çaktı yeryüzünde, Allah onları söndürdü.”  Hep fitne. İlk kundakçı kavim bunlardır. Bu yakma yıkma işleri bunlardan çıkar.

İnsanları düşüncesel sistemin dışında tutmak hapsetmek istiyorlar

İnsanları aslında düşüncesel sistemin dışında tutmak hapsetmek istiyorlar. Efendimiz diyor ki, “Dünya mümin için bir zindan,  kafir için cennettir.”  Şimdi zindana hapsediliyoruz. Ama bunda kendi hatamızda var maalesef.

İnsanlara “çip” taktılar

Diyorlar ki hani çip takılacaktı bize. Alın kredi kartları işte. Cep telefonlarımız vs. telefonunla teknik yöntemleri kullanarak senin yerini belirliyorlar. Her türlü bilgilerimiz bilgisayarda filan.

Atatürk’ün gizli vasiyetinin olduğuna inanıyorum

Vasiyetin olduğuna inanıyorum çünkü hem deha bir insandan bahsedeceğiz hem de sadece 2-3 tane vasiyeti olacak. Yani falan kişiye şu kadar para bıraktım diyecek. Bunu bizim bahçıvan Ahmet bile yapmıyor. O yüzden bir vasiyet olduğuna inanıyorum. Ama vasiyetin içeriğinden dolayı açıklanmadığını düşünüyorum. Yani bunun içeriğinde demek ki hâlihazırda ya toplum psikolojisi ya konjonktürel bir yapının oluşmadığı veya muradullah dairesinde bir şey olduğunu düşünüyorum.

Kravatlı “veli” olabilir

Biz surete göre karar verdiğimiz için mana erlerinden kaçıyoruz. Neden? Çünkü kafamızda bir veli tasviri var. Sakallı, sarıklı, cübbeli, elinde asa filan. Bunlar olmayınca “ya bundan veli mi olur” diyoruz. Mesela kravatlı veli olabilir yani. O cevherle alakalı bir şeydir. Surete bakmak şeytanın amelidir.

Hızır, ayete göre “katımızdan ilim verdiğimiz bir kuldur”

Hızır aleyhisselam konusunda diyorlar ki, fakire rüyasında göründü, at yarışlarını söyledi, lotoyu tutturdu şunu yaptı bunu yaptı. Ya da şu Hızır mıdır? İşte onu buradan çıkarıp ayetin ne dediğine bakalım. Ayete göre “katımızdan ilim verdiğimiz bir kul” diyor. Çok açık. Yani ilimle kodlanmış bir şahsiyeti biz ne hale getirmişiz.

Herkese rüyalarınızı anlatmayın

Anadolu’da rüya topluyorlar. Özellikle Amerikalılar, köy köy kasaba kasaba dolaşıp rüya topluyorlar. Söylediklerine göre araştırma yapıyoruz, psikolojik bir araştırma yapıyoruz falan diyerek. Bizde dedik ki televizyonda aman sakın rüyalarınızı anlatmayın. Neden? Rüya bir insan hakkındaki profili çizer. Siz bana üç tane rüyanızı anlatınız. Ben size karakterinizle alakalı %51 bir analiz yapabilirim Allah’ın izniyle. Bu bir ilim dalıdır. Gaybı bilmek değildir yanlış anlaşılmasın. Bizim toplumumuzun ruhani ve psikolojik durumunu ölçüyorlar bu şekilde. Toplumun neye kızabileceğini, neye sevinebileceğini vs gibi şeyleri paket program olarak veriyor. Ondan sonra gizli servisler bunu ülkelere, coğrafyalara uyguluyorlar.

Bir medyumu meşhur edip kullanırlar

İstihbaratçılar bir medyumu meşhur ederler. Sonra ona siyasetçisi gider, futbolcusu gider, bürokratı gider, sanatçısı gider. En mahrem şeylerini anlatır. O da alır. Ondan da gelir gizli servisler alır.

Saddam’ı bahane ederek bir buçuk milyon Müslümanı katlettiler

Saddam bir kişiydi. Ama onu bahane göstererek bir buçuk milyon Müslüman kanı akıtıldı. Saddam’ı getiren onlar. Burada da Esad bahane edildi. Bunu da 2006’daki kitabımda yazmıştım. Demiştim ki Beşar Esad Amerika’yı şeye zorlayacak. O zaman da benimle dalga geçmişlerdi.

Efendimiz atıcılığı öğretin diyor

Efendimiz atıcılığı öğretin diyor. Okçuluğu değil. Güreşi ve yüzmeyi. Mesela bazıları yüzmek sünnettir diyor beş yıldızlı otelin havuzuna gidiyor. Fakat oradaki yüzme SAT komandosu gibi yüzmeyi öğrenin anlamında. Düşmanınıza karşı alttan, fazla nefessiz kalmayı öğrenin, dalmayı öğrenin suyun altında savaşmayı öğrenin.

 

Haber: Ömer Can TALU

www.anahtar.tv

Bir Cevap Yazın